Ana içeriğe atla

Hadi geri dön ve beni sevilebilir olduğuma ikna et.

 Çok zayıf bir haldeydim. O gece ağlayarak Allah’a yalvardım ve karşıma birini çıkarmasını istedim. Ertesi gün ona bakıp bir an için dedim ki: "Ben evleneceğim adamı buldum." O günden beri bu adam aklımdan çıkmıyor. Kafamın içinde onunla sohbet ediyorum, ona kendimi anlatıyorum.

Peki, neden? Ona kendimi anlatmayı neden bu kadar istiyorum? Ne kadar esprili, başarılı, akıllı ve azimli olduğumu düşünsün diye mi? Ya da onu tanıyan biriyle karşılaşınca, içten içe istiyorum ki onlar benim ne kadar güzel, tatlı, akıllı biri olduğumdan bahsetsin. Sonra o bana gelsin, ne kadar değerli olduğumu görsün. Beni istemeyerek ne kadar büyük bir hata yaptığını anlasın. Artık bensiz yaşamak istemediğini söylesin. Bensiz yapamayacağını, başkasıyla olmama dayanamayacağını...

Peki, sonra? Sonra ne olacak?
Ona doyasıya dokunup onu sevebilirim belki. Ya da benim kaybedilmeyecek biri olduğumu anladığında, kendi değerimi kabul edebilirim. "Evet, ben sevilmeye layığım," diyebilirim.

Buna neden bu kadar ihtiyacım var?
Sevilmeye layık olduğuma ikna edilmeye...

Evet, çocukluğumda sevgi bana istikrarsız gösterildi belki. Ya da şart koşularak verildi. Ama çocukluğumda böyle oldu diye bunu gerçeğim olarak kabul mü edeceğim? Hayatımı, değerimi bilmeyen insanlara kanıtlamaya çalışarak mı geçireceğim? Yok mu bunun bir yolu?

Peki, şunları söylesem kendime, ikna olduğum güne kadar:

"Sen değerlisin, sen olduğun için değerlisin. Seni çok seviyorum. Sen sevilmeye layıksın. Sevilmek için bir çaba harcamana gerek yok. Sen gördüğüm en güzel kadınsın; her halinle ve her koşulda güzelsin. Geçirdiğin o zor anları biliyorum. Canının nasıl yandığını, nefes almanın bile zor geldiği günleri biliyorum. Onlar geride kaldı ve ben o günlerin içinden kendimi her defasında daha çok severek çıktım.

Kendimi çok seviyorum. Ve öncelik benim.
Bana iyi gelmeyen insanları geride bıraktım. Kimseye zorla değerimi gösteremem. Ben bundan vazgeçtim.

O benim için değildi. Zaten benim için olanı kimseden alamazdı. Eğer benden gittiyse, bu benim hayrıma. Benim için hayırlı olan ise beni bulacak. Allah’a güveniyorum. Beni, bana zarar verecek insanlardan ve durumlardan koruduğu için O’na teşekkür ediyorum. Ve biliyorum ki O beni çok seviyor. Bana mutluluğu ve huzuru nasip edecek."*

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bloguma Hoş Geldiniz

Selam, Çocukluğundan beri yazmayı çok seven ama "Ya birisi okursa?" diye günlük yazmaya korkan kızın kişisel günlüğüne hoş geldiniz. Zaten ismimden de gördüğünüz gibi kendimi yeniden büyütüyorum, ama bu kez daha sevgi dolu ve daha şefkatli. Burada belki çok profesyonel yazılar okumayacaksınız, ama hepsi içimden ve gerçek olacak. Hee, bir de burada Yeşilçam'dan alıntılanmış gibi dram dolu satırlar olmayacak. Artık "Sen de yeter artık, bu kadar, şimdi benim sıram!" diyorsan, doğru yerdesin. Bu blogu açarken en büyük motivasyonum, benim gibi iyileşmek isteyen kadınlardan omuz omuza bir arkadaş grubu oluşturmak. Biliyorum yalnız değilim. Hadi bana katılın, yolun başında olanlara ilham verelim ya da bu yolda bocalayan kız kardeşlerimizin elinden beraber tutalım. Birbirimizden öğreneceğimiz çok şey var. Bizi çok seviyorum.

Kendine Dönüş

   Ben kimse için bir seçenek olamam. Eğer bir adamın tek isteği ben isem, benim için her şeyi yapmaya ve benimle olmasına engel olan her şeyi ortadan kaldırmaya hazırsa, işte o zaman benimle olabilir. Her gün uyandığında benimle olmamayı bilinçli olarak tercih eden bir adamı artık beklemiyorum. Ona enerjimi vermiyorum. Enerjimi kendime yöneltiyorum; kendimi yeniden sevmeye ve sevilmeye açıyorum. Onun beni istememesi, benim değerimi belirleyemez. Değerimi yalnızca ben belirlerim. Ben çok güzel, başarılı, yüksek sosyal zekâya sahip ve eşsiz bir auraya sahip bir kadınım. İsteklerim için adeta bir mıknatıs gibiyim. Disiplinliyim. Kararlıyım. Potansiyelim yüksek. Tek yapmam gereken, enerjimi emen o hayaletten kurtulmak. VE KURTULDUM BİLE! Artık Allah’ın izniyle beni durduracak ya da yavaşlatacak hiçbir şey kalmadı. O adam geride kaldı. Üstelik hayatıma girecek adam, bana kendimi sorgulatan ya da huzursuz hissettiren biri değil; hayatımı kolaylaştıran, bana kendimi daha da çok sevd...

O adama veda mektubu

 Sevgili canımı en çok yakan, Öncelikle seni çok özledim. Son görüşmemizden sonra beni bir kere bile sormasan da, hiç aramasan da, tatillerden tatile gidip büyük ihtimalle bir sürü kadınla olsan da... Ben seni çok özledim. Sen yokken de yaşadıklarımı sana anlattım. Güzel bir yere gittiğimde senin de görmeni istedim. Zorlandığımda keşke sen yanımda, bana destek olsan diye düşündüm. Ama hiç birinde yoktun. Ben galiba sana yük olurdum. O güzel, başarılı hayatında... Sen güçlüsün, her şeyin var... Bense hayatımı yeniden kuruyorum ve bolca da ağlıyorum. Ben seni yavaşlatırdım. Kesin sıkılırdın bu kadar çok ağlamamdan, bu kadar duygusal olmamdan. İlk başlarda beni sevdiğini, seveceğini sanmıştım. Bana bazen o kadar güzel bakıyordun ki... Hayatım boyunca bu sürsün istiyordum. Ama sonra o bakışların yerini beni hiç görmemelerin aldı. Bir gün sana güzel bir şey söyledim, kafanı benden başka bir yöne çevirdin. Ellerimiz birbirine değer gibi oldu, elini o kadar hızlı çektin ki sanki benden ...